24 Nisan 2009 Cuma

:)) Babamı namaz kılmış, dua ederken görünce "Benim için de dua et" deyiveriyorum ve babamın cevabıyla dumur oluyorum. "Kendisi nerede derse ne diyeyim?"

:)) Bundan birkaç sene önce büyükannemi doktora götürdük. Muayeneden sonra tahlil için gün verip "Sabah sakın bir şey yemeyin, aç karnına gelin." diye tembihlendi. Hastaneden çıktıktan 5 dakika kadar sonra büyükannem sessizliği bozdu ve buram buram umut kokan sorusunu sordu. "Kahvaltıda ne ikram edecekler acaba? Aç gelin diye o kadar sıkı tembihlediler..."

:)) Babama bilgisayar ve internet kullanmayı öğrettiğim ilk günler... "Baba bak bu mouse, yani fare." diyorum, nasıl kullanıldığını gösteriyorum. Birkaç gün sonra babam beni çağırıyor. "Kızım gel bak, bu kurbağa çalışmıyor!"

:)) Oğlum, saatlerce uğraşarak kartondan yaptığım buzdolabı modeli ile ödevinden en yüksek notu aldı. Öğretmeni ona "Aferin!" demiş. "Herkes anne ve babasına yaptırmış. Ama sen kendin yapmışsın, belli." Kendimi hiç bu kadar beceriksiz hissetmemiştim. Karım iki gündür gülüyor. Karizmam yerle bir oldu. Teşekkürler öğretmen hanım!

:)) Sabah okula gelip bilgisayarın başına oturduğumda Youtube'un kapatıldığını öğreniyorum. O sırada içeri elinde çayla çaycımız Şerife Hanım giriyor. Acımı onunla paylaşmak istiyor ve "Şerife Hanım, duydun mu; youtube da kapatılmış." diyorum. Şerife Hanım bu olaya hiç şaşırmadığını belirten yorumunu ortaya atıyor hemen. "Bu okulda ne düzgün gidiyor ki zaten? Tuvaletin süpürgesini de almışlar!"

Hiç yorum yok: