11 Aralık 2008 Perşembe

O KADIN


yönetmen: korhan bozkurt
senaryo: korhan bozkurt
oyuncular: erol günaydın,nefise karatay,selin demiratar,tardu flordun,burak hakkı,şebnem dönmez,burhan öcal

konusu: yeşim (selin demiratar), kariyer sahibi ve varlıklı bir moda tasarımcısıdır. işadamı bülent (burak hakkı) ile uzun zamandır süregelen beraberlikleri evlilikle sonuçlanmak üzere iken, okan’la (tardu flordun) karşılaşır. bir müzisyen olan okan’ın sınır tanımaz özgürlük anlayışı yeşim’i cezbeder. nokta konamayan ilişkiler ağı, üç insanın hayatını bilinmeyen bir kadere sürükler. aşk ve acı arasındaki ince çizgiyi çarpıcı görüntü ve diyaloglarla anlatan film, sezen aksu şarkıları ekseninde işleniyor.

izlenimler: uzun bir video klip izlemişim gibi oldu.konuşma yok denecek kadar.sezen aksu şarkıları güzel tabiki,değişik bir çalışma olmuş.ama iyi ki sinemada seyretmemişim.dvd'de bile üçe bölerek seyretttim.emeğe saygısızlık etmek istemem ama yaklaşık 1,5-2 saat nerdeyse konuşmasız o şarkıların içlerini doldurmaya çalışmak çok zor bir iş ve bence daha farklı şeylerde denenmeliydi.

EDİRNE YOLCULUĞU

eveeettt,edirne yolculuğumuz başarıyla tamamlandı.şimdi gelelim gezi notlarına...metro turizmle gittik.gidiş dönüş 40 ytl.genel anlamıyla rahat bir yolculuktu.2,5 saat sürüyor yol.otogar merkeze 15-20 dakika uzaklıkta vesaitle.ya otobüsün servisi götürüyor ya da merkeze giden minübüslerle gidiliyor.otelimiz iki yıldızlı bir oteldi.yaşamak için olmasada yatmak için idealdi. hotel balta,servis tam önünde bıraktı bizi zaten.tek kişilik oda 60,üç kişilik oda 110 ytl,açık büfe kahvaltı dahil.ısınma ve sıcak su sorunu yoktu.otel biraz bakımsız bırakılmış,ama temizdi.biz yerleşip çıktık hemen. çarşıya yürüyerek 15-20 dakika mesafedeydi.ara sokaklardan dolaşa dolaşa gittik.önce istanbul'un istiklal caddesi gibi bir caddesi var,orayı dolaştık.sokaklar heykellerle dolu.bir ciğerciye uğramadan olmazdı tabi.gerçi ciğer sevmediğim için köfte tercih ettim ben,köftesi de güzeldi.

ordan eski camiye geçtik.tam meydanda.çok güzel bir cami.camilerin çoğu restorasyondaydı gerçi.eski caminin yanında küçük bir havuz var,muhteşem iki kuğu tüm zerafetiyle duruyordu orda.caminin çaprazında bir çay bahçesi vardı,orası bizim kısa molalarımızı verdiğimiz mekanımız oldu.kısa bir moladan sonra ıı.beyazıt külliyesine doğru yollandık.aynı zamanda sağlık müzesi. (devam edecek....)

8 Aralık 2008 Pazartesi

ÖZGÜRLÜĞÜN RENGİ (GOODBYE BAFANA)


yönetmen: bille august
senaryo: bob graham,james gregory
oyuncular: joseph fiennes,dennis haysbert,diane kruger,adrian galler

konusu: ülkede yaşayan zencilerin durmaksızın kötü muamele gördüğü ve iki ırkın arasında devlet eli ile çizilmiş derin bir ayrımın bulunduğu güney afrika’da yaşayan james gregory (joseph fiennes) bir hapishanede gardiyanlık yapan sıradan bir askerdir. james ve karısı gloria’nın (diane kruger) hayatı bir gün ansızın gelen bir terfi haberi ile değişir. james’in başka bir hapishaneye tayini çıkmıştır ve nelson mandela’nın (dennis haysbert) gardiyanlığını yapacaktır. zencileri ülkeyi tehdit eden en önemli unsur olarak gören james’in fikirleri mandela ile vakit geçirdikçe değişmeye başlar. james’in mandela ve ailesine yakınlık gösterdiğini düşünen üsleri durumdan rahatsız olurlar. mandela’nın 30 yıla yayılan özgürlük mücadelesi, james ve ailesi için de zorlu bir yolculuğa dönüşür.bu film bir adamın ve bir ülkenin değişim öyküsünü anlatan güçlü bir film.

ARSLANI KUZULARA ( LIONS FOR LAMBS)


yönetmen: robert redford
senaryo: matthew michael carnahan
oyuncular: tom cruise,meryl streep,roberd redford,michael pena

konusu: west coast üniversitesi’ndeki iki öğrenci (derek Luke) ve ernest (michael pena) idealist profesörleri dr. stephen malley’in tavsiyelerini takip ederek edindikleri ilham ile hayatlarında önemli şeyler yapmaya çabalamaktadırlar. bunun üzerine iki genç, afganistan’daki savaşa katılmaya karar verirler. arian ve ernest afganistan’da hayatta kalma savaşı verirlerken, başka hikayeler de işin içine girer. california’da, arian ve ernest’in tam tersi bir öğrenci olan todd’a (andrew garfield) yaklaşmaya çalışan dr. malley aynı zamanda, washington’da, başkanlığa adaylığını koymuş bulunan senatör jasper irving, afganistan’daki savaşın, dolayısıyla arian ve ernest’in hayatlarını kökten değiştirebilecek bomba gibi bir haberi, tv araştırmacısı janine roth (meryl streep) aracılığı ile halka duyurmaya hazırlanmaktadır. iftiralar, hatıralar ve kurşunlar uçuşurken, bu üç hikaye birbirlerine daha da sıkı sıkıya bağlanmaya başlarlar.

YASAK KRALLIK (THE FORBİDDEN KİNGDOM)

yönetmen: rob minkoff
senaryo: john fusho,aisha hinds(kitap)
oyuncular: jet li,jackie chan,michael angorano,collin chou,yifei liu

konusu: bu destansı aksiyon-macera masalında, boston’lu genç delikanlı jason tripitikas hayatta yaşadığı en zorlu, onu eski çin’e geri götüren, sayısız yeşim savaşçısı, şeytani yeşim savaş lordu ve pişmanlık duymayan, vicdanı olmayan boyuneğmez beyaz saçlı kadın iblis’le yüzleştiği bir yolculukla karşılaşıyor. son olarak da, jason bir intikam savaşçısı olan kadınla ilk aşk deneyimini yaşıyor.

7 Aralık 2008 Pazar

ÇIK ARAMIZDAN (LICENCE TO WED)


yönetmen: ken kwapis
senaryo: kim barker
oyuncular: robin williams,mandy moore,john krasinski,eric chritian olsen, deray davis

konusu: yeni nişanlanmış olan ben murphy (john krasinski) ve sadie Jones (mandy moore) ortak hayatlarına başlamak ve sonsuza dek mutlu yaşamak için sabırsızlanmaktadırlar. sorun şudur ki sadie’nin aile kilisesi st. augustine’i peder frank (robin williams) idare etmektedir ve patenti kendisine ait olan “sağlam” evliliğe hazırlık kursunu bitirmedikleri takdirde, ben ve sadie’nin birlikteliğini kutsamayacaktır. peder frank’in insafsız dersler, tuhaf ev ödevleri ve bazı mahremiyet ihlallerinden oluşan katı ders programı ben ile sadie’nin ilişkisini sınava tâbi tutar. sonsuza dek mutlu yaşamak bir yana, acaba ilişkileri mihraba gidebilecek kadar güçlü müdür?

SAÇ SPREYİ( HAIRSPRAY)

yönetmen: adam shankman
senaryo: leslie dixon,john waters,marl o'donnell
oyuncular: john travolta,michelle pfeiffer,christopher walken,amanda bynes,james marsden,quenn latifah

konusu: halinden memnun tombiş bir genç olan tracy turnblad, bir televizyonda yayınlanan dans yarışmasına katılmaya hak kazanınca baltmore’u çalkalayan müzik ve eğlence dolu bir macera da başlamış olur. tracy’nin kendisi gibi etine dolgun annesi rolünde john travolta, babası rolünde ise christopher walken rol alıyor.

SON DERS: AŞK VE ÜNİVERSİTE


yönetmen: mustafa uğur yağcıoğlu,ıraz okumuş
senaryo: mustafa uğur yağcıoğlu
oyuncular: ferhan şensoy,kaan urgancıoğlu,ekin türkmen,ege aydan,durul bazan

konusu: yurt dışından gelen bir türk öğretim görevlisi üniversitedeki müfredatla sınırlı kalmaz. bu yeni hoca iddiasızdır, “ilk dersimiz kimsenin buradan alınacak derse ihtiyacı olmadığı” diye başlar. ancak öğrencilerin ve özellikle de bir tanesinin onu fark etmesi ile bambaşka bir dünya açılır önlerinde. saffet Hoca’nın geçmişi ile üniversite öğrencisi ulaş’ın hayatı garip bir şekilde kesişir.

İLK AŞK


yönetmen: nihat durak
senaryo: filiz üstün durak,volkan sümbül,emre özdür
oyuncular: erol günaydın,çetin tekindor,vahide gördüm,halit ergenç,tarık pabuçcuoğlu,dolunay soysert,şeney gürler

konusu: denize kıyısı olan bir ege kasabasında 1990'ların başı... kasabanın ileri gelenlerinden arifoğulları ailesi eski ihtişamlı günlerinden çok uzaktadır. tarlaların çoğu satılmış, çürümek üzere olan zeytinyağı fabrikasından başka bir şey kalmamıştır. ailenin reisi arif arifoğlu(erol günaydın) 85 yaşına gelmiş, elini yıllar önce işten güçten çekmiş, aksi bir ihtiyardır. oğlu azmi'nin (tarık papuççuoğlu) tek derdi, eski karısı nevin'in (vahide gördüm) gönlünü tekrar kazanmaktır. oğulları kemal (halit ergenç) ise kısa yoldan para kazanma hayalleri kurmaktadır. kemal, karısı (dolunay soysert) ve metresi (şenay gürler) arasında gelgitler yaşamaktadır. arifoğulları ailesinin en küçüğü arif ege (raffaele çedolini) ise çocukluktan ergenliğe geçiş sürecinde ilk aşk sancıları çekmektedir. farklı kuşaklardan karakterlerimizin "ilk aşk"ları ve bu "ilk aşk" ların onları sürükledikleri yerler ve durumlar hikâyenin ana eksenini oluşturmaktadır.

5 Aralık 2008 Cuma

AROG


yönetmen: ali taner baltacı,cem yılmaz
senaryo: cem yılmaz
oyuncular: cem yılmaz,özge özberk,ozan güven,nil karaibrahimgil,zafer algöz,özkan uğur,hasan kaçan...

konusu: GO.R.A gezegeninde tutsak olan arif'e büyük kin besleyen komutan logar, onu zaman makinesiyle bir milyon yıl öncesine gönderir. taş devri insanları, dinozorlar ve prehistorik kuşların yer aldığı AROG'da arif'in yeni maceralarını izleyeceğiz.

izlenimler: gittiğime pişman değilim.görüntüler gerçekten iyiydi bana göre. film de güzeldi.gülerek ayrıldık salondan.

3 Aralık 2008 Çarşamba

MERAKLISI İÇİN ÖYLE BİR HİKAYE

yazan: sait faik abasıyanık uyarlayan: savaş dinçel yöneten:ergün ışıldar
oynayanlar: naşit özcan,ömer göktay
konusu: savaş dinçel türk edebiyatının en önemli kalemlerinden sait faik'in öykülerinden, anılarından,yazılarından yola çıkarak onun şahitliğinde kocaman bir istanbul turu yaptırıyor izleyenlere.

izlenimler: oyun ara dahil 1,5 saat sürüyor.seyrettiğim en keyifli tek kişilik oyundu.naşit özcan'a hayran kaldım.ömer göktay klarnet ve akardiyonuyla oyuna eşlik etti,ara arada konuşmadan oyuna katıldı.efektleride ömer göktay yaptı,mesela tefin içerisine konulan kum taneleriyle ne kadar güzel dalga sesi yapılıyormuş,aşağı yukarı yavaş yavaş oynatarak...naşit özcan seyirciyi fazlasıyla avucunun içine aldı.herkesin -gerçekten- memnun kaldığını anladım salondan ayrılırken.çok keyifli bir akşam oldu...

1 Aralık 2008 Pazartesi

GEMİDE

yönetmen: serdar akar
senaryo: serdar akar,önder çakar
oyuncular: erkan can,haldun boysan,yıldıray şahinler,naci taşdöğen,ella manea

konusu: bir kum kosterinin personeli ve kaptanının başından geçen öykü çerçevesinde Türkiye`nin çarpık yapısına eleştiri getiren, altın portakal ödüllü bir film.

izlenimler: erkan can gerçekten seyretmekten keyif aldığım bir oyuncu. değişik bir konusu var filmin.ama bazı beklentiler havada kalıyor biraz. beklentide kişiye göre değişir tabi.

MAX PAYNE


yönetmen: john moore
senaryo: sam lake,shawn ryan,beau thorne
oyuncular: kate burton,mark wahlberg,donal logue,
konusu: new york’ta dea ajanı olan max payne hayatta herşeye sahiptir; çok iyi bir iş, mükkemmel bir eş ve güzel bir kız çocuk. İçinde olduğu bu amerikan rüyası kısa zamanda bir kabusa dönüşür. bir gün eve döndüğünde eşi ve bebeğini vahşice öldürülmüş halde bulur. kendi başına bu cinayetin izlerinin peşine düşer ve fakat nypd onu çeteler, acımasız işbirlikleri ve şehrin gördüğü en şiddetli fırtınanın arasına çeker. kaybedecek hiçbirşeyi olmayan, dürüst ve metanetli bir adam olan max, ailesini duyuğu sonsuz sevgiyle de beraber bu cinayetleri ve şehirdeki pislikleri çözmek için biçilmiş kaftandır. yeraltı hayatının karanlığıyla uğraşırken, başka dünyalardan düşmanlar da onu karanlığa itecektir.özlemle beklediği intikamın vakti gelmiştir!
izlenimler: bilgisayar oyununda da işin içinden çıkamamıştım(pek aram iyi değildir zaten) yani beklediğim gibi bir kahraman çıkmamış ortaya,elindeki silahla herşeyi çözebilen bir dedektif.yani boş vakit değerlendireyim dersen seyredilir.